Yarımada şekliyle Türkiye’ nin güney kesimini canlandıran Alanya, Antalya iline bağlı bir ilçedir.
Turizm açısından Türkiye’de sahip olduğu yüzde dokuzluk payla adından ‘turizm ilçesi’ diye bahsetmek yanlış olmaz. Her yıl yerli ve yabancı turistleri Alanya otellerinde ağırlar.

Günümüzün turizm ilçesi olan Alanya tarih boyunca Roma, Bizans ve Selçuklu imparatorluklarında kale görevini üstlenmiştir. Bu imparatorluklarca bir çok farklı isimle anılmış; Korakassa, Kalonoros, Kalon Oros, Candelore, Cardelloro . 1935 yılında ise Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı ziyarette adını Alanya olarak değiştirmesiyle şimdiki adını almıştır.

Alanya’nın turizm ilçesi olmasında ikliminin büyük payı vardır. Alanya’da kışların ılık, yazların sıcak geçtiği Akdeniz ikliminin etkisi hakimdir. Halk dilinde “dokuz ayı bahar, üç ayı yaz, nereye gitti bu memleketin kışı?” diye ifade edilir. Alanya otellerinde yılın her dönemi yerli yabancı turistleri görmek mümkün. Sıcak ilkimi Alanya’yı birçok spor faaliyetlerine ve kültürel etkinliğe elverişli kılar. Su sporları, plaj oyunları, tekne turları, bisiklet parkurları, tenis kortları, safari bu etkinliklerden bazılarıdır. Sıcak ikliminin etkisi tarıma da yansır. Seracılık ve narenciye üretiminin en güzel örnekleri burada görülür.

Alanya yayları, antik kentleri, mağaraları, plajları ile ziyaretçilerini hayran bırakır. Gökbel yaylası, Dereköy yaylası, Tokar Söğüt yaylaları, Gevedet yaylası, Colybrassus Antik Kenti, İotape Antik Kenti, Syedra Antik Kenti, Leartes Antik Kenti, Hamaksia Antik Kenti, Korsanlar Mağarası, Habahçe Mağarası, Fosforlu Mağara, Kadınini Mağarası, Çimeniçi Mağarası, Dim Mağarası, Damlataş Mağarası, Aşıklar Mağarası, Kleopatra Plajı, Damlataş Plajı, İncekum Plajı, Keykubat Plajı Alanya’nın ziyaretçilerine armağanıdır. Bu doğanın ve tarihin sunduğu güzellikleri görenler bir sonraki sefer için Alanya otellerinde yerini ayırtır.